Kayıtlar

Mart, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
                                                        ALIŞVERİŞ           Alışverişin en karşılıksız olanı , soluk  alışverişlerimizdir.         Bir öncekinden kurtulmak ve bir sonrakine kavuşmak için farkında olmaksızın alışımız ve verişimiz...Yaşam belirtimiz:          NEFESİMİZ...                      
                                                         SESSİZLİK           Karanlık, sokaklarda yol aldıkça  insanlar bir bir evlerine çekilir...            Akşam saatlerinin koşar adım tüketilmesiyle gecenin koynunda  uykuya misafir olunur...           Ve sen tik taklar gece yarısına yürüdükçe  elinde bir bardak su ile mutfak penceresinden boşluğa   dalarsın...          Sandalyeye oturup başını duvara dayarsın, alnında serinliği hisseder ve  derin bir nefes alırsın...            Karşı yamacın sonundaki çam ağaçları  sokak lambasının ışıklarına  örtünmüş  haliyle gelin çiçeğini hatırlatır sana...               Bir an durup gözlerini kapayarak bardaktaki suyu yudum yudum içersin...İçinde bir yerlere dokuna dokuna akar sakinlik....Derin bir nefes  daha çekip içinde tutarsın...İşte bunun adı :              SESSİZLİK...
   DENEME 4                         DİMAĞIM  DARMADAĞIN      Bilmiyorum ne yazmak istiyorum...Ama gecenin tam da yarısında dimağıma üşüşen darmadağın seslerle kalemim çağırıyordu   beni . Bu fırsatı kaçırmamak için koştum...Parmaklarım nasıl bir arzuyla yakaladıysa   kalemi , sımsıkı sarıp sarmaladılar.... Ona istediklerini yaptırma hevesindeydiler...Birbirlerine tutkuyla kavuşup ahenkle  dans etmeye başladılar...      Kendimi , içimde bir yerlerde çığlık atan harflerin satırlara dökülüşünü hayretler içinde seyrediyorken buldum.      Bazen böyle oluyor , ansızın   , gecenin kıvrandıran  uykusuzluğunda ya da uykunun en baş edemediğim zamanlarında...Yazmak isteyip de zamanı tutamadığım o an gelip alıveriyor beni rüyalarımın içinden...Ateş böcekleri gibi uçuşan kelimelerin rengarenk tablosu içinde bir fırça darbesi oluyorum... Gerçekliğin dayanılmaz uğultuları arasından vakumlanıp zamanın yukarılarına çekiliyorum...Sahile vuran dalgaların  bir piyanistin parmakları gibi sahili okşamasını
           DENEME  3               NİNNİ             Uyusun da büyüsün ninni ,            Tıpış tıpış yürüsün ninni .             Attığım ilk adımı hatırlamıyorum ama yıllardır yürüyorum. Belki küçük sıyrıklarla başladım , dizlerim morardı  belki de ilk çırpınışlarda ...Hatta  yanıbaşımda sımsıcak bir elden tutuyor da  olabilirim. Yardımsız kimbilir hangi yaramazlığa ulaşmıştı o minik ayaklarım. İnanmakta zorlandığım o taptaze adımlar şimdi çok uzak bana ,başka başka çocukların hevesleri oldu artık.             Gökyüzüne bakarak mavi ışıkların yeşil yapraklardan süzülüşünü beklerim seher vakitlerinde . Kızıl dumanlar sarar dağları, altın bakışlı güneş tırmanır ve savurur sabah mağrurluğunu ...İnsanlar birer birer caddelere dökülür. Ortalık karışır birden. Adımların kimi hızlı kimi yavaş. Yaprakları kıpırdatmayan rüzgar, ayakları bir o yana bir bu yana savurur .Başlar öne eğilmiş, dudaklar birbirine kenetli...Düşünceler yalnızlaşır kaldırımlarda...Her sabah bu yolculuk bir döngüye  dola
                 DENEME 2                      YALNIZLIK          Asırlar boyu yalnızlıkla yoğrulmuş insanlar. Ağıt olmuş dert olmuş,  türkü olmuş yalnızlık. Şiirlere destanlara kanat açmış...En acımasız düşman edinilmiş kimi zaman ya da en yakın dost bilinmiş.            Yalnızlık....Hasretlere karışmış artık, bulunamaz diyarlara göç etmiş , belki Kaf Dağı'nın ardına... Yürekler yollarını gözler olmuş.            Kaldırımlarda boynu bükük adımlar  ,  ilmek ilmek  kalabalık  öredursun ... Doyulmaz bir haz olur  karanlık çökünce  yalnızlık.          Boğuyor bu kargaşa,  duman.. Ah bu kalabalık...Nerede o büyülü yalnızlıklar...Bir başına   kalamıyor şu sisli başım. Sıkıyor,  avuçluyor, parçalıyor aklımı tüm ne görüyorsa gözlerim, neyi duyuyorsa kulaklarım....Kokusunu alamıyorum ,  karmakarışık , ayırt edemiyorum  yalnızlığı...      Gündüzler hadi yasaktı yalnızlığa da ya geceler...Onlar da acımasız onlar da gündüzlere dolaşık. Belki aradığımı rüyalarımda bulurum diye başımı yastığa k
              Nasılsa son bulacak ömrümüz ,           Uçurumlarda nöbet tutmak nedendir ?           Rüya olur her nefes. silinir her sözümüz,             Can bedende iken yaşamamak nedendir ?           Akıyor zaman tutmaya yetmez  gücümüz,           Nedenlere takılıp hüzne düşmek nedendir...
           DENEME 1          ÖMÜR DEDİĞİĞN İKİ YAPRAK        İlkbahar ve sonbahar yaprakları...Biri yeşil diğeri sarı...Aralarında bir ömür saklı...Fısıltılarla çatlar tomurcuklar, ilk kez merhaba der bahar. Serin sabahlara sımsıcak bir heyecan kol kanat gerer. Taptazedir o ilk gülüş ve sevgi dolu. Bu kupkuru dalların yeşerdiğini görenler hayrete düşerler. Filizler güneşe tutunup daha bir serpilir. Toprak cömerttir. baharı sergiler, kendi gizlenir. Ele avuca sığar olur minicik yapraklar, renkleri daha bir koyulaşır. Bir bakarız belki de yüzlerce farklı yeşil bir o dala bir bu dala konuvermiş. Şekillenir güzelleşir. Sabah serinliklerinde şıkır şıkır oynar sevincinden..Yeni bir günün hevesidir hissettikleri. Zaman geçtikçe dost,  tek yürek olurlar. Nasıl konuşurlar hiç bilinmez, hep aynı hazzı paylaşırlar. Rüzgara karşı ahenkli salınışlarından anlarız bunu. Kıkır kıkır gülüşürler, besbelli rüzgar pek hoşlarına gitmiştir.      Derken yazın ,toprak anayı damar damar  yarıp geçen kızgın sıc
     ZAMAN TÜNELİ  11       Bitmeyen ilkokul ...       Babamla okula gide gele küçük yaşta okuma yazmayı öğrenmiştim . Hatırlamıyorum bile nasıl öğrendiğimi ...Birinci sınıfa başlama yaşım geldiğinde de babam ,okuma yazmayı zaten biliyorum diye beni direk üst sınıftan başlattı .İkinci sınıfın sonunda da üçüncü sınıfta başarılı olamam diye sınıfta bıraktı. Resmen sınıf tekrarı yapacaktım.        İkinci sınıfı ikinci kez bitirdim .         Kazasız belasız üçüncü sınıfa geçmiştim ama  mutlu mesut okul yolları düz gider, benimki iç öyle  gitmiyor gibi geliyordu bana .        Pek inanamasam da  dördüncü sınıfa geçmem olaylı olmamışt..Derken, olanlar oldu. .       Normal olarak  dördüncü sınıfa gitmem gerekirken babam   başarılı olamayacağımı öngörmüş. Arkadaşlarım arasında  ufak tefek kaldığım için biraz daha büyüyüp öyle  üst sınıfa gitmem  gerektiğini düşünmüş... Sınıf tekrarı yapmam için de  radikal bir karar alarak beni Adana merkezde yaşayan anneannem ve dedemin yanına götürüp  bırakma