DENEME 1 ÖMÜR DEDİĞİĞN İKİ YAPRAK
İlkbahar ve sonbahar yaprakları...Biri yeşil diğeri sarı...Aralarında bir ömür saklı...Fısıltılarla çatlar tomurcuklar, ilk kez merhaba der bahar. Serin sabahlara sımsıcak bir heyecan kol kanat gerer. Taptazedir o ilk gülüş ve sevgi dolu. Bu kupkuru dalların yeşerdiğini görenler hayrete düşerler. Filizler güneşe tutunup daha bir serpilir. Toprak cömerttir. baharı sergiler, kendi gizlenir. Ele avuca sığar olur minicik yapraklar, renkleri daha bir koyulaşır. Bir bakarız belki de yüzlerce farklı yeşil bir o dala bir bu dala konuvermiş. Şekillenir güzelleşir. Sabah serinliklerinde şıkır şıkır oynar sevincinden..Yeni bir günün hevesidir hissettikleri. Zaman geçtikçe dost, tek yürek olurlar. Nasıl konuşurlar hiç bilinmez, hep aynı hazzı paylaşırlar. Rüzgara karşı ahenkli salınışlarından anlarız bunu. Kıkır kıkır gülüşürler, besbelli rüzgar pek hoşlarına gitmiştir.
Derken yazın ,toprak anayı damar damar yarıp geçen kızgın sıcaklığı gösterir yüzünü. Suya yağmura hasret kim bilir kaç gün geçer bu aylarda...Hüzün yorgunluğu sarar yaprakları...Boyunlarını büküp bekleşirler. Hani meltemler olmasa ağlaşırlar belki de...
Yapraklar...Gün doğarken ayrı bir güzel, gün batarken ayrı...Işıltılar takınır dallar, çiğ damlaları gelin tellerine benzer.. Yorgun, uzun bir gecenin sessizliğinden sıyrılma tebessümleridir bu...Yaz ayları tan vakitlerinde dahi ışıltılara bezenirler...Bu kez geceye hasret başlar...Saatler sürüp gider...Canlılara kucak açan kendi gölgelerinden habersiz bir gün daha bitirirler. Alev alev yanar yapraklar kızıl salınışlara bürünür. Ayın mavisi yakalayıverir ensesinden toprak anayı. Yapraklar açık mavi duvaklarını takınır , yıldızlarla göz kırpışırlar.
Gecelerin ürperten soğukluğu arttıkça artar...Günün yanakları solmaya başlar...Yaz veda eder toprak anaya. Yapraklara serin serin el sallar. Kıpırdanır yapraklar olacaklardan habersiz. Daha bir güçlü esen rüzgara ''hoşgeldin' 'diyerek . Oysa aylar o ilk tazeliği çoktan alıp götürmüştür. Güneş boynunu bükerken onlara kendi rengini armağan olarak bırakmıştır.
Yıllar geçtikçe bir bir azalan göçmen kuşlar takılır güneşin ardına . Sonbaharın nefesi yavaş yavaş hissedilir olur artık. Rüzgar uzak memleketlerden yağmuru katıp önüne sürüklemiştir. Kırılıp dökülmeye yüz tutmuş yapraklar son tazeliği hisseder damarlarında. Islak , yumuşak toprak ana yalnızlaşmıştır. Büyütüp beslediği bir ömre şahitlik eder suskunluğu...Olanların olacakların en çok farkında olan da odur.
Parlak sarıya dönen yapraklar son vurgunuyla rüzgarın bir daha tekrarlanmayacak çırpınışlarını sığdırıverirler ömürlerine. Sessiz salınışlarla toprağın bağrına sığınırlar. Son yolculukta veda çıtırtıları yankılanır ayaklar altında . Kahverengileşen benizleri ayazlarda çatlamaya başlar. Damarları liğme liğme olur. Kırılıp dökülür. Vuslat tazelenir toprağın avuçlarında.
👍
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
SilOldukça güçlü tasvirler.. Çok çok beğendim Nurcan eline sağlık
YanıtlaSilCanım arkadaşım desteğin çok kıymetli çok teşekkür ederim.
YanıtlaSil